Avrupa’da artan popülizm ve Fico saldırısı

admin

Slovakya Başbakanı Robert Fico’ya suikast girişimi Avrupa ve dünyada geniş yankı uyandırdı. Saldırının detaylarını ve Slovakya’daki yansımalarını sevgili Deniz Kilislioğlu dün güzide gazetemizde detaylı şekilde kaleme aldı. Okumayanlara tavsiye ederim. Fico’ya suikast girişimi aslında Avrupa’da siyasilere yönelik son dönemde artan şiddet sorunsalına işaret ediyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un 2021 yılında bir ziyaret esnasında tokatlanmış olması ve eşinin yeğeninin tehdit edilmiş olması, şiddetle çözüm arama çabasının önemli bir işareti. Belki çaresizliğin, belki de siyasi hüsranın, hatta düş kırıklıklarının tehlikeli işaretlerini oluşturuyor. Zira çaresizlik, sıradışı cesarete ve toplumda asla kabul görmemesi gereken çağ dışı şiddet girişimlerine neden oluyor.

Dünyada sorunlar yok değil. Ancak bunlar toplumsal mutabakatla, diyalog ve zamanla çözülür. Ancak Avrupa’da aşırı sağ ve aşırı sol partilerin söylemleri, halklara ‘sisteme karşı’ hunharca ayaklanmaları konusundaki çağrıları ve iktidara gelmeleri halinde sorunları sihirli bir değnekle ‘beş dakikada’ radikal bir şekilde çözebilecekleri intibâsını yaratıyor olmaları büyük sorun teşkil ediyor. Bu da saldırganlık eylemlerine esin kaynağı oluyor maalesef. ABD başkanlık seçimlerini kaybeden Donald Trump’ın 6 Ocak 2021’de seçmenlerinin Kongre’ye saldırmasına neden olan konuşması gibi. Sosyal medya zaman dilimi ile siyaset, toplum bilim ve evrilmenin zaman dilimi bir değil.

Popülist söylem ile sosyal medyanın zaman diliminin birleştiği noktada saldırganlık ve vahşet meydana gelebiliyor. Hatta medeni yaşamın kurallarının dışına çıkılmasına ve karanlık çağlara hızlı adımlarla geri dönülmesine neden oluyor maalesef. Hollanda’da da aşırı sağcı yabancı düşmanı partiyle kurulan koalisyon hükümeti, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağ partilerin sandalyelerin üçte birine sahip olma ihtimali maalesef bu trendin artarak devam edeceğinin bir işareti.

Türk iş dünyasından AB çıkartması

Son 10 günde iş dünyasının önde gelen isimleri Brüksel-Ankara ilişkilerini canlandırmak amacıyla AB başkentine önemli bir çıkartma yaptılar. Türkfonfed Başkanı Süleyman Sönmez, AB-Türkiye ilişkilerini derinleştirmek amacıyla hem Avrupa Komisyonu hem de Avrupa KOBİ Birliği SMEunited olmak üzere iş dünyasını temsil eden kuruluşların temsilcileri ile bir araya geldi. İlişkilerin canlandırılması, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, yeşil dönüşüm ve vize sorunu da bu sayede ele alındı. Türkiye adına Limak Holding YK Başkanı Ebru Özdemir’in üyesi olduğu ve Avrupa’nın önde gelen merkez bankaları ile finans kuruluşlarının adeta düşünce kuruluşu olarak etkinlik düzenleyen Bruegel, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i konuk etti. Bu sayede Bakan Şimşek hem Türkiye’nin Orta Vadeli Programı ve ekonomik reformlarını, hem de Türkiye’nin AB vizyonunu AB finans ve iş dünyasına aktarma fırsatını bulurken, soru-cevap kısmında da AB-Türkiye ilişkileri konusunda karşılıklı stratejik beklentileri ele aldı. Nitekim Şimşek, AB’de “Türkiye söz konusu olduğunda Avrupa’nın liderlik ve stratejik perspektif eksikliği” gösterdiğine dikkat çekti.

Temaslar bununla da sınırlı değil. Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) de çok geniş bir heyetle AB kurumları nezdinde temaslarda bulundu. UND Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Onur Talay, Yönetim Kurulu Üyesi Ferhan Demirel, İcra Kurulu Başkanı Alper Özel önderliğindeki heyet Türkiye-AB ilişkilerinin güncel durumunu ele alırken, AB’nin Hazar Geçişli Uluslararası Taşımacılık Koridoru gelişiminin ilişkilere yansımaları ve Türk taşımacılarının transit ve sürücü vizeleri gibi sorunlarını da bir kez daha AB gündemine taşıdı.

Haftayı da yine iş dünyasından güzel bir girişimle noktaladık. Uluslararası gayrimenkul alanında değerlendirme ve danışmanlık projeleri geliştiren Hise Global kurucu ortağı Ebru Öz’ün girişimiyle Brüksel’de Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği’nin Brüksel ofisinin açılışı gerçekleştirildi. TDMMB Başkanı İlyas Demirci ile Genel Sekreter Yılmaz Batıbay’ın katılımıyla açılan ofiste, Orta Asya’da faaliyet gösteren Türk şirketleri ile Avrupa’da iş ortaklıklarının kurulması finansman kaynaklarına ulaşılması ve ortak projeler geliştirmek için önemli bir köprü görevi üstlenmeyi hedefliyorlar.

Yorum yapın